sonraki
önceki
öğeler

Haberler

Son on yılda Avrupa’nın hava kalitesinde kaydedilen belirgin iyileşme ve kirlilikle bağlantılı daha az ölüm

Dili değiştir
Haberler Yayınlandı 23.11.2020 Son değiştirilme 18.01.2021
5 min read
Photo: © Neil Luckett, My City /EEA
Hava kalitesinin daha iyi olması sayesinde Avrupa’da son on yıl içinde erken ölümlerde önemli bir azalma görüldü. Buna rağmen Avrupa Çevre Ajansı’nın (AÇA) en son resmi verileri, hemen hemen tüm Avrupalıların hava kirliliğine maruz kaldığını ve bu durumun kıtada yaklaşık 400.000 erken ölüme yol açtığını gösteriyor.

AÇA İcra Direktörü Hans Bruyninckx ise bu konu hakkındaki düşüncelerini şu şekilde ifade etmiştir: “AÇA’nın verileri, daha iyi hava kalitesine yatırım yapmanın tüm Avrupalılar için daha iyi sağlık ve üretkenliğe yatırım olduğunu kanıtlıyor. Avrupa’nın sıfır kirlilik hedefiyle tutarlı politikalar ve eylemler, daha uzun ve daha sağlıklı yaşamlara ve daha dayanıklı toplumlara öncülük etmektedir.

Hans Bruyninckx, AÇA İcra Direktörü

AÇA’nın ‘Avrupa’daki hava kalitesi - 2020 raporu’ 2018 yılında Üye Devletlerden altısının Avrupa Birliği’nin ince partikül madde (PM2.5) için olan sınır değerini aştığını göstermektedir. Bu altı üye devlet şunlardır: Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, İtalya, Polonya ve Romanya. Estonya, Finlandiya, İzlanda ve İrlanda olmak üzere Avrupa’daki sadece dört ülke Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) daha sıkı olan kılavuz değerlerinin altında ince partikül madde konsantrasyonlarına sahipti. AÇA raporunda, AB’nin yasal hava kalitesi sınırları ile DSÖ kılavuzları arasında bir boşluk olduğu ve bu durumun, Avrupa Komisyonu’nun AB standartlarının Sıfır Kirlilik Eylem Planı kapsamında ele alması gereken bir konu olduğu belirtiliyor.

Yeni AÇA analizi, 2018 yılında Avrupa genelinde 4.000’den fazla izleme istasyonundan elde edilen en son resmi hava kalitesi verilerine dayanmaktadır.

AÇA’nın değerlendirmesine göre, 2018 yılında ince partikül maddeye maruz kalma 41 Avrupa ülkesinde yaklaşık 417.000 erken ölüme neden oldu. Bu ölümlerin yaklaşık 379.000’i AB-28’de meydana gelirken, 54.000 ve 19.000 erken ölüm ise sırasıyla azot dioksit (NO2) ve yer seviyesindeki ozon (O3) ile ilişkilendirilmiştir. (Üç rakam ayrı tahminlerdir ve iki kez saymayı önlemek için sayılartoplanmamalıdır).

AÇA raporu; AB, ulusal ve yerel politikalar ve kilit sektörlerdeki emisyon azaltımların Avrupa genelindeki hava kalitesini iyileştirdiğini göstermektedir. 2000 yılından beri, artan hareketlilik ihtiyacına ve bu ihtiyaca bağlı olarak sektörün artan sera gazı emisyonuna rağmen, azot oksitler (NOx) dahil olmak üzere başlıca hava kirleticilerinin ulaşımdan kaynaklanan emisyonları önemli ölçüde düşüş göstermiştir. İnşaatlardan ve tarımdan kaynaklanan emisyonların azaltılmasındaki ilerleme yavaş olmuşken enerji tedariğinden kaynaklanan kirletici emisyonlar da büyük düşüşler görülmüştür.

Daha iyi hava kalitesi sayesinde, 2009 yılına kıyasla 2018 yılında yaklaşık 60.000’den daha az insanda ince partikül madde kirliliğinden kaynaklanan erken ölüm meydana geldi. Erken ölümler son on yılda yaklaşık %54 oranında azaldığı için azot dioksitteki azalma daha da büyüktür. Avrupa genelinde çevre ve iklim politikalarının sürekli uygulanması, hava kalitesinin iyileşmesinin arkasındaki ana faktördür.

AÇA İcra Direktörü Hans Bruyninckx ise bu konu hakkındaki düşüncelerini şu şekilde ifade etmiştir: “AÇA’nın verileri, daha iyi hava kalitesine yatırım yapmanın tüm Avrupalılar için daha iyi sağlık ve üretkenliğe yatırım olduğunu kanıtlıyor. Avrupa’nın sıfır kirlilik hedefiyle tutarlı politikalar ve eylemler, daha uzun ve daha sağlıklı yaşamlara ve daha dayanıklı toplumlara öncülük etmektedir.”

Çevre ve iklim politikaları hakkındaki düşüncelerini dile getiren Komisyon Üyesi Virginijus Sinkevičius, şunları ifade etti: “Uyguladığımız çevre ve iklim politikaları sayesinde hava kalitesinin iyileşmesi oldukça güzel bir haber. Ancak olumsuz tarafları da görmezden gelemeyiz. Avrupa genelinde hava kirliliğinden kaynaklı erken ölümlerin sayısı hala çok yüksek seviyelerde. Avrupa Yeşil Anlaşması ile birlikte her türlü kirliliği sıfıra indirmeyi amaçladık. İnsan sağlığı ve çevreyi tam anlamıyla başarılı bir şekilde korumak istiyorsak, hava kirliliğini daha da azaltarak hava kalitesi standartlarımızı Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerileriyle daha uyumlu bir hale getirmeye özen göstermeliyiz. Bu konulara önümüzdeki Eylem Planımızda daha fazla değineceğiz.”

Avrupa Komisyonu, Avrupa Yeşil Anlaşmasının bir parçası olan Sıfır Kirlilik Hedefine Doğru AB Eylem Planı için yakın zamanda bir yol haritası yayınladı.

Hava kalitesi ve COVID-19

AÇA raporu ayrıca, COVID-19 salgını ve hava kalitesi arasındaki bağlantılara genel bir bakış da içermektedir. 2020 yılı için henüz doğrulanmamış AÇA verilerinin daha ayrıntılı bir değerlendirmesi ve Copernicus Atmosferik İzleme Hizmeti (CAMS) tarafından destekleyici modelleme, 2020 yılının baharında karantina önlemlerinin uygulandığı birçok Avrupa ülkesinde belirli hava kirleticilerinde %60 azalma gösteren önceki değerlendirmeleri doğrulamaktadır. AÇA, 2020 yılı boyunca daha temiz bir havanın potansiyel olumlu sağlık etkileri hakkında henüz bir tahminde bulunmamıştır.

Rapor ayrıca, hava kirleticilerine uzun süre maruz kalmanın, her iki durumda da COVID-19 hastalarında ölüm için risk faktörleri olarak tanımlanan kardiyovasküler ve solunum yolu hastalıklarına neden olduğunu belirtiyor. Yine de, hava kirliliği ile COVID-19 enfeksiyonlarının ciddiyeti arasındaki nedensellik net değildir ve daha fazla epidemiyolojik araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Notlar:

AÇA’nın hava kirliliğine ilişkin sağlık riski değerlendirmelerinden  oluşan kısa bilgilendirmesi, AÇA’nın kötü hava kalitesinin sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin tahminlerini nasıl hesapladığına dair bir genel bakış sağlar.

Hava kirliliğine maruz kalmanın sağlık üzerindeki etkileri, akciğerlerin iltihaplanmasından erken ölümlere dek çeşitlilik göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü, yeni kılavuzlar sunmak için hava kirliliğini farklı sağlık etkileriyle ilişkilendiren artan bilimsel kanıtları değerlendirmektedir.

AÇA’nın sağlık riski değerlendirmesinde ölüm oranı, hakkında en sağlam bilimsel kanıtların bulunduğu rakamsal sağlık sonuçlarına göre seçilmiştir. Hava kirliliğine uzun süreli maruz kalma nedeniyle ölüm, iki farklı ölçüm kullanılarak tahmin edilmektedir: “erken ölümler” ve “yaşam yılı kaybı”. Bu hesaplamalar, hava kirliliğinin belirli bir nüfus üzerindeki genel etkisinin ölçülmesini sağlar ve örneğin rakamlar belirli bir coğrafi bölgede yaşayan belirli bireylere dayandırılamaz.

Sağlık etkileri, üç kirletici (PM2.5, NO2 ve O3) için ayrı ayrı hesaplanmaktadır. Bu rakamlar toplam sağlık etkilerini belirlemek için birbirine eklenemez çünkü eklenirlerse, birden fazla kirleticiye yüksek seviyelerde maruz kalan insanlar iki kez sayılmış olur.

Permalinks

Geographic coverage

Temporal coverage

Topics

Belge İşlemleri