All official European Union website addresses are in the europa.eu domain.
See all EU institutions and bodiesGezegenimiz için bir şey yap, sadece gerektiğinde bu sayfayı yazdır. Eğer milyonlarca insan aynısını yaparsa, küçük bir hareket bile çok büyük bir fark yaratabilir!
Temiz su, doğa ve insan sağlığı ve refahı için hayati öneme sahiptir. Aynı zamanda birçok ekonomik sektör için de kritik bir kaynaktır. Aşırı kullanım ve iklim değişikliği nedeniyle, Avrupa'nın birçok bölgesi giderek su kıtlığından muzdarip olmaktadır. Aynı zamanda, kirlilik bu sınırlı kaynağa ek baskılar getirmektedir.
Avrupa Birliği, önümüzdeki on yıllar içinde emisyonları ve kirliliği belirgin ölçüde azaltmak amacıyla iddialı planlar hayata geçirdi. Bu planların bir kısmını, kısa süre önce başlatılan ve hava, su ve toprak kirliliğini insan sağlığı ve çevreye zararlı kabul edilmeyen seviyelere indirmeye odaklanan ve yakın zaman önce hayata geçirilen Sıfır Kirlilik Eylem Planı oluşturuyor. Avrupa Çevre Ajansı’nın çevre, sağlık ve refah uzmanı Ian Marnane ile görüştük. Marnane şu anda bu yıl yayınlanması planlanan AÇA Sıfır Kirlilik raporu üzerinde çalışıyor.
Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) ve Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı (EMSA) kısa süre önce Avrupa’daki deniz taşımacılığının çevre üzerindeki etkileri hakkında ortak bir değerlendirme niteliği taşıyan Avrupa Deniz Taşımacılığı Çevre Raporunu (European Maritime Transport Environmental Report) (EMTER) yayımladı. Biz de raporun hazırlanmasında görev alan AÇA takımına liderlik eden ve AÇA’da su ve deniz konularıyla ilgili grubun başkanı olan Stéphane Isoard ile röportaj gerçekleştirdik.
Dünya yüzeyinin %70’inden fazlasını kaplayan su, gezegenimizdeki tüm canlılar için gereklidir. Dünya üzerinden tüm suyun %96,5’i okyanuslarda tuzlu su olarak bulunurken, geri kalan %3,5’i göller, nehirler, yer altı suları ve buzlar gibi tatlı sulardır. Bu sınırlı ve değerli kaynağın iyi yönetilmesi, insanların ve doğanın refahı için elzemdir.
Su sürekli hareket halinde. Su aynı zamanda gemilerin, balıkların ve suda yaşayan diğer tüm hayvan ve bitkilerin hareketini de kolaylaştırıyor. Nehirlerin, göllerin ve okyanusların sağlığı suyun coğrafi sınırları aşan hareketini dikkate almalı. Bu bakımdan bölgesel ve uluslararası işbirliği, Avrupa Birliği’nin su konusundaki politikalarının 1970’lerden bu yana önemli bir parçası.
Malta dünyanın en ciddi su kıtlığı yaşayan 10 ülkesinden biri. Doğa, nüfusunuzun ihtiyaç duyduğunuz suyun sadece yarısını sağlıyorsa ne yaparsınız? Malta temiz suyu ‘üretiyor’ ve kimsenin bir damla bile israf etmediğinden emin olmaya çalışıyor. Malta’daki Enerji ve Su Ajansı’ndan Manuel Sapiano ile yeni teknolojiler, haneler ve tarım için su ve adayı çevreleyen el değmemiş yüzme suları üzerine konuştuk.
Temiz suyun güvenilir tedarikini çoğu zaman hafife alıyoruz. Musluğu açıyoruz ve temiz su akıyor, kullanıyoruz ve ‘kirli’ su giderden akıyor. Avrupalıların büyük çoğunluğu için evde kullandığımız su içme kalitesinde günün 24 saati kullanılabiliyor. Musluk ile gider arasındaki o kısa an onun yolculuğunda çok kısa bir zaman oysa. Şehirde su yönetimi, su dağıtım sistemleri ile sınırlı değil. İklim değişikliği, şehirlerin genişlemesi ve nehir havzalarının değiştirilmesi şehirlerde daha sık ve daha zararlı taşkınlara sebep olabilir ve resmi makamlar bu konuda giderek büyüyen bir zorlukla yüz yüze.
İklim değişikliği su kaynakları üzerindeki baskıyı arttırıyor. Sel ve kuraklıklardan okyanus asitleşmesine ve yükselen deniz seviyelerine kadar, iklim değişikliğinin su üzerindeki etkilerinin önümüzdeki yıllarda şiddetlenmesi bekleniyor. Bu değişimler, Avrupa çapında eylemleri harekete geçiriyor. Şehirler ve bölgeler, sellerin etkisini azaltmak için daha sürdürülebilir, doğa bazlı çözümler kullanarak ve kuraklıklarla baş edebilmemiz için suyu daha sürdürülebilir, daha akıllı yollarla kullanarak buna ayak uydurmaya başladı bile.
Doğa ve su el ele. Hollanda’nın Nehre Yer Aç programının arkasındaki mantık bu. Bu öze dönme yaklaşımı, şu an su yönetimi ve iklim değişikliği ile bağlantılı olarak artan sel risklerine karşı koruma konusunda küresel bir model vazifesi görüyor. Hollanda Altyapı ve Su Yönetimi Bakanlığı’ndan Willem Jan Goossen’e göre 1993 ve 1995’teki son şiddetli seller bir uyandırma ikazı oldu. Kendisine programın sürdürülebilir taşkından korunma açısından ne anlama geldiğini sorduk.
Avrupalılar sadece içme suyu olarak değil, aynı zamanda çiftçilikte, imalatta, ısıtma ve soğutmada, turizmde ve diğer hizmet sektörlerinde kullanım için her yıl milyarlarca metreküplük su kullanıyorlar. Binlerce tatlı su gölü, nehri ve yeraltı su kaynağıyla, Avrupa’nın su tedariki sınırsız gibi görünebilir. Ancak nüfus artışı, kentleşme, kirlilik ve iklim değişikliğinin kalıcı kuraklıklar gibi etkileri, Avrupa’nın su kaynakları ve bunların kalitesi üzerinde muazzam bir baskı oluşturuyor.
Plastik hafif, kolay şekil alan, dayanıklı ve güçlü mucize bir malzeme olarak geçtiğimiz yüzyılın ortalarından itibaren toplu üretilmeye başladı. O zamandan bu yana üretimi hızla artan plastik topluma pek çok fayda sağlıyor. 70 yıl sonra bugüne geldiğimizde, yıllık plastik üretimi 300 milyon tonu aşmış durumda ve bu ürünlerin gerçek mirasını anlamaya başladık: asla doğadan tamamen ‘yok olmuyorlar.’
Avrupa’nın tatlı su kaynakları ile bölgesel denizlerindeki yaşam iyi durumda değil. Ekosistemlerin içinde bulunduğu kötü durum, suda yaşayan birçok hayvan ve bitki üzerinde doğrudan etkiye sahip ve temiz suya muhtaç olan diğer türleri ve insanları etkiliyor. Avrupa’nın denizlerinin durumu esasen aşırı avlanma ve iklim değişikliği nedeniyle iç açıcı değil ve tatlı su kaynakları aşırı besinlerden ve değiştirilmiş habitatlardan muzdarip. Kimyasal kirlenme hem tatlı su hem de deniz ortamlarını olumsuz etkiliyor.
Dünya yüzeyinin %70’ten fazlası suyla kaplıdır. Dünya üzerindeki yaşam suda başladı, bu yüzden gezegenimizde yaşayan tüm canlıların suya muhtaç olması şaşırtıcı değil. Su aslında birçok şey demek: hayati bir ihtiyaç, bir yuva, yerel ve küresel bir kaynak, bir ulaşım koridoru ve iklim düzenleyicisi. Ayrıca, geçtiğimiz iki yüzyılda, doğaya salınan birçok kirleticinin son durağı ve yeni keşfedilen zengin minerallerinden istifade edilen bir kaynak haline geldi. Temiz su ve sağlıklı okyanus ve nehirlerden faydalanmaya devam edebilmek için suyu kullanma ve işleme şeklimizde köklü değişikliklere gitmek zorundayız.
Birçok insan halen cıvayı termometrelerle ilişkilendirmekte ve pek çoğu bu maddenin zehirli olduğunu da bilmektedir. Zehirli olması sebebiyle cıva Avrupa'da ürünlerden çıkarılma yolundadır, ancak hava, su, toprak ve ekosistemlerde yoğun miktarda dolaşımı devam etmektedir. Cıva halen bir problem mi ve bu konuda ne yapılıyor? AÇA’nın sürdürülebilir kaynak kullanımı ve endüstri uzmanı Ian Marnane ile görüştük.
Deniz hayatı, küresel iklim ve ekonomimiz ile sosyal refahımızın tümü sağlıklı denizlere bağlıdır. Bazı gelişmelere rağmen, değerlendirmelerimiz şu anda Avrupa'nın denizlerini kullanma şeklimizin sürdürülemez olmaya devam ettiğini gösteriyor. İklim değişikliği ve doğal kaynaklar için rekabet, deniz çevresi üzerinde ek baskılar doğuruyor. Avrupa politikaları ve önlemleri "ekosistem tabanlı yönetim " yaklaşımı yoluyla uygulandığı ve küresel bir okyanus yönetişim çerçevesi tarafından desteklendiği zaman daha büyük gelişmeler sağlayabilir.
Nüfus artışı, kentleşme ve ekonomik gelişim ile birlikte, tüm Avrupa’da kentsel bölgelerdeki tatlı su ihtiyacı artmaktadır. Aynı zamanda, iklim değişikliği ve çevre kirliliği de kent sakinleri için mevcut su kaynaklarını etkilemektedir. Avrupa’daki şehirler, kent sakinlerine temiz tatlı su sağlamaya nasıl devam edebilir?
Yaşamak için yiyeceğe ve yiyeceklerimizi üretmek için de temiz tatlı suya ihtiyacımız var. Bir yanda iklim değişikliği diğer yanda insan faaliyetlerinden kaynaklanan artan talep sonucunda, özellikle güneyde yer alan birçok bölge, ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda tatlı su bulma mücadelesi vermektedir. Doğayı temiz suya muhtaç bırakmadan yiyeceklerimizi yetiştirmeye nasıl devam edebiliriz? Tarımda suyun daha etkili bir şekilde kullanılması, bu sorunun çözümüne kesinlikle katkı sağlayacaktır.
Tarım Avrupa'nın su kaynakları üzerine ağır ve artan bir yük bindirmekte olup, su sıkıntısına yol açma ve ekosisteme zarar verme tehlikesi oluşturmaktadır. Suyun sürdürülebilir bir şekilde kullanımı için, çiftçilere uygun fiyatlı teşvik, tavsiye ve destek verilmelidir.
Barış Tekin, İstanbul’un tarihi bir ilçesi olan Beşiktaş’ta, karısı ve kızıyla birlikte yaşadığı dairesinde ‘Suyumuz ayda bir veya iki kez, bazen daha da sık kesiliyor’ diyor. 'Dairede yıkama ve temizlik için her ihtimale karşı bulundurduğumuz 50 litre kadar şişelenmiş suyumuz var. Su gerçekten uzun bir süre kesilirse, babamın ya da karımın anne babasının evine gidiyoruz’, diyor.
For references, please go to https://eea.europa.eu./tr/themes/water/articles/articles_topic or scan the QR code.
PDF generated on 2024.12.23 12:44
Engineered by: AÇA Web Ekibi
Software updated on 26 September 2023 08:13 from version 23.8.18
Software version: EEA Plone KGS 23.9.14
Belge İşlemleri
Diğerleri ile paylaşın