sonraki
önceki
öğeler

Hava kirliliği

Dili değiştir
Sayfa Son değiştirilme 23.11.2023
Hava kirliliği insan sağlığına ve çevreye zarar vermektedir. Avrupa’da, bir çok hava kirletici emisyonu son on yıllarda önemli ölçüde azalmış ve bölgede iyileşen hava kalitesi ile sonuçlanmıştır. Ancak, hava kirleticilerinin konsantrasyonları hala oldukça yüksektir ve hava kalitesiyle ilgili problemler devam etmektedir. Avrupa nüfusunun önemli bir bölümü, özellikle şehirler olmak üzere hava kalitesi standartlarının aşıldığı bölgelerde yaşamaktadır: ozon, nitrojen dioksit ve partikül madde (PM) kirliliği ciddi sağlık riskleri teşkil etmektedir. Çeşitli ülkelerde dört önemli hava kirletici için 2010 emisyon sınırlarının bir ya da birkaçı aşılmıştır. Bu sebeple hava kirliliğinin azaltılması halen önem taşımaktadır.

Hava kirliliği yerel, pan-Avrupa ve yarım küresel bir sorundur. Bir ülkeye salınan hava kirleticiler atmosferde taşınarak başka bir yerde hava kirliliğine katkıda bulunabilir veya yol açabilir.

Partikül madde, nitrojen dioksit ve yer seviyesindeki ozon, günümüzde genel olarak insan sağlığını en çok etkileyen iki kirletici olarak kabul edilmektedir. Bu kirleticilere uzun süre ve yüksek düzeylerde maruz kalmak, solunum sisteminin olumsuz şekilde etkilenmesinden erken ölüme kadar, geniş yelpazede etkilere neden olmaktadır. Avrupa'daki şehir sakinlerinin yaklaşık %90'ı, sağlık açısından zararlı kabul edilen hava kalitesi seviyelerinin üstünde konsantrasyonlara sahip kirleticilere maruz kalmaktadır. Örneğin, havadaki ince partikül madde (PM2.5) konsantrasyonunun, AB’de yaşam beklentisini sekiz aydan fazla azalttığı tahmin edilmektedir. Benzo(a)pyrene, önemi her geçen gün artan kanserojen bir kirletici olup, özellikle orta ve doğru Avrupa başta olmak üzere birçok kentsel alanda insan sağlığını korumak için belirlenmiş eşik değerin üzerinde konsantrasyonlara sahiptir.

Hava kirliliği, insan sağlığına ve eko-sistemlere zararlıdır. Mevcut standartlara göre, insan nüfusunun büyük bir kısmı sağlıklı bir çevrede yaşamamaktadır. Sürdürülebilir bir yolda ilerlemek için, Avrupa istekli olmalı ve mevcut kanunların ötesine geçmelidir.

Hans Bruyninckx, AÇA İcra Direktörü

Hava kirliliği aynı zamanda çevremize de zarar vermektedir.

  • Asitlenme Avrupa‘nın aşırı sülfür ve nitrojen bileşikleri ile asit birikimine maruz kalan hassas ekosistem bölgelerinde 1990 ve 2010 yılları arasında önemli ölçüde azaltılmıştır.
  • Ötrofikasyon, ekosisteme aşırı besin maddesi girişinden kaynaklanan bir çevre sorunu olup, bu alanda daha az ilerleme kaydedilmiştir. Aşırı atmosferik nitrojenden etkilenen hassas ekosistem alanlarında, 1990 ve 2010 yılları arasında yalnızca çok düşük düzeyde azalma kaydedilmiştir.
  • Yüksek ozon konsantrasyonlarına maruziyet, tarım ürünlerine hasar vermektedir. Tarım ürünlerinin çoğu, bitkilerin ozon hasarından korunmasına yönelik uzun vadeli AB hedefini aşan ozon seviyelerine maruz kalmaktadır. Bilhassa güney, orta ve doğu Avrupa’da tarım alanlarının önemli bir oranı, AB hedef değerlerinin üzerindeki ozon seviyelerine maruz kalmaktadır.

Avrupa’nın hava kalitesi, hava kirleticilerin antropojenik (insan kaynaklı) emisyonlarındaki genel düşüşle her zaman paralel bir iyileşme göstermemiştir. Bu durumun nedenleri karmaşıktır:

  • Havada gözlenen hava kirleticilerin konsantrasyonları ile azalan emisyonlar arasında her zaman açık doğrusal bir ilişki yoktur;
  • Hava kirleticilerinin kuzey yarım küredeki diğer ülkelerden Avrupa’ya taşınması hava kirliliğine giderek artan oranda katkıda bulunmaya devam etmektedir.

Bu sebeple, Avrupa’da insan sağlığını ve çevreyi daha fazla korumak için, emisyonları azaltmaya yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Hava kirliliği kaynakları

Antropojenik ve doğal olmak üzere çeşitli hava kirliliği kaynakları bulunmaktadır:

  • Elektrik üretimi, ulaşım, endüstri ve hanelerde fosil yakıtların yakılması;
  • Kimya ve madem sanayinde olmak üzere; endüstriyel prosesler ve solvent kullanımı
  • Tarım;
  • Atık arıtma;
  • Volkanik patlamalar, rüzgarla taşınan toz, deniz tuzu serpintisi ile bitkilerdeki uçucu organik bileşiklerin emisyonları doğal emisyon kaynaklarına örnektir.

Avrupa Birliği politikaları

AB’nin uzun vadeli hedefi, insan sağlığı ve çevre üzerinde kabul edilemeyecek etkiler ve riskler yaratmayacak hava kalitesine ulaşmaktır. AB, hava kirliliğine maruziyeti azaltmak için birçok düzeyde faaliyet göstermektedir: Kanunlar; uluslararası, ulusal ve bölgesel otoriteler ile resmi olmayan organizasyonların yanı sıra, hava kirliliğinden sorumlu sektörlerle işbirliği ve araştırma. AB politikaları, hava kalitesine yönelik sınırları ve hedef değerleri belirleyerek ve emisyonları azaltarak hava kirliliğine maruziyeti azaltmayı hedeflemektedir. 2013'ün sonlarında Avrupa Komisyonu, hava kirliliğini azaltmaya yönelik yeni önlemleri içeren bir Temiz Hava Kalitesi Paketi önerisini benimsemiştir.

Avrupa Hava Kirliliği Politikaları hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayınız

AÇA faaliyetleri

Avrupa Çevre Ajansı (AÇA), Avrupa Birliği’nin hava kirliliği veri merkezi’dir; hava emisyonları ve hava kalitesi ile ilgili AB mevzuatının uygulanmasını desteklemektedir. AÇA, ayrıca, AB hava kirliliği politikalarının değerlendirilmesine ve Avrupa’da hava kalitesinin iyileştirilmesine yönelik uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır.

AÇA çalışmaları aşağıdaki konulara odaklanmaktadır:

  • Çeşitli hava kirliliği verilerinin kamuya açık hale getirilmesi.
  • Avrupa’daki hava kirliliği eğilimleri ile ilgili politikaların ve önlemlerin belgelenmesi ve değerlendirilmesi.
  • iklim değişikliği, enerji, ulaşım ve endüstri dahil olmak üzere farklı alanlardaki politikalar ile hava kirliliği arasındaki dengelerin ve ilişkinin incelenmesi.

AÇA faaliyetleri hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayınız

Yararlı bağlantılar

AÇA hava kirliliği bağlantıları derlemesini yayınlamıştır.