sonraki
önceki
öğeler

Haberler

Röportaj - Uyduların bize Dünya hakkında söyledikleri: Sentinel Uyduları ve Kopernik (Copernicus)

Dili değiştir
Haberler Yayınlandı 04.12.2024 Son değiştirilme 04.12.2024
6 min read
Photo: © ESA/ATG medialab
Sentinel-2C'nin kısa süre önce fırlatılmasıyla birlikte Avrupa Birliği'nin Kopernik programı Yeryüzü gözleminde devrim yaratacak bir adım daha atmış oldu. Sentinel-2 kullanıcılarının temsilcisi olarak uydu fırlatma etkinliğine davet edilen AÇA'daki Kopernik Arazi İzleme Hizmetleri'nde (CLMS) proje lideri olan Usue Donezar Hoyos, bu misyonun önemini, veri sürekliliğini sağlamadaki rolünü ve Avrupa genelinde çevresel izleme ve politikayı nasıl şekillendireceğini tartışıyor.

This product has been translated for convenience purposes only using the services of the Centre of Translation for the bodies of the EU. While every effort has been made to ensure accuracy and completeness, we cannot guarantee it. Therefore, it should not be relied upon for legal or official purposes. The original English text should be considered the official version.


Sentinel-2C fırlatılırken aklınızdan neler geçiyordu?

İnanılmaz derecede duygusal bir andı. Beni en çok şaşırtan şey, bunun beni ne kadar etkilediğiydi. Orada dururken her yer karanlıktı ve bulunduğumuz yerden roketin fırlatma noktasını bile göremiyorduk.

Sonra aniden uzakta bir ışık belirdi, karanlığı kesti ve onun yükseldiğini gördük. Fırlatma rampası çok uzakta olduğu için ses gecikmeli geliyordu, bu da beklentiyi artırıyordu. Ses bize ulaştığında çok kuvvetliydi.

Roket gökyüzünde mükemmel bir yarım daire çizdikten sonra bir noktada alçak bulutların arasında kayboldu ve tekrar ortaya çıktı. O kadar kusursuzdu ki neredeyse gerçek değilmiş gibi hissettiriyordu. “Bu gerçekten oluyor” diye düşündüm.

© ESA–S. Corvaja

2000'lerin başında sunduğum Wageningen'deki yüksek lisans tezimden beri uydu görüntüleri üzerinde çalışıyorum. Uydular hakkında her zaman bir şeyler biliyordum; yukarıdalar ve veri topluyorlar. Ancak uzaya fiziksel olarak bir uydunun fırlatılması benim için çok daha soyut bir kavramdı.

Roketin fırlatılışını görmek ise tarif edilmesi zor bir şekilde her şeyi gerçek kıldı. Düşününce basit bir şey ama o anda derin bir anlam kazandı.

 

Sentinel-2C'nin getirdiği yenilikler neler?

Sentinel-2C, Sentinel-2A için süreklilik sağlıyor. Avrupa Birliği'nin Kopernik programı oldukça kapsamlı ve bu açıdan uzun vadeli bakım, planın önemli bir parçasını oluşturuyor. Sentinel-2C; Sentinel-2A, 2B ve nihayetinde 2D arasında köprü kurarak verilerde sürekliliği sağlayacak. Bu uydular çiftler hâlinde çalışarak Kopernik Arazi İzleme Hizmetleri (CLMS) çalışmalarımız için sağlam bir temel sağlıyor.

CLMS ve Avrupa Çevre Ajansı'nda (AÇA) yaptığımız uzun vadeli izleme, süreklilik açısından hayati bir öneme sahip. Çevresel verilerle uğraşırken mesele her zaman çözünürlüğü veya frekansı artırmak değil, uzun yıllar boyunca tutarlı bir zaman serisi oluşturmak. Çok sık değişiklik yaparsanız tutarlılığı sağlamak zorlaşır.

Sentinel-2C sayesinde Sentinel-2A'nın fırlatılmasından yeni nesil uydulara kadar yaklaşık 15 yılı kapsayan güvenilir bir zaman serisine sahip olabileceğiz. Bu tutarlı veri akışı, zaman içindeki çevresel değişiklikleri izlemek için paha biçilmez.

Sentinel’in gelecek nesilleri, daha iyi uzamsal çözünürlük gibi iyileştirmeleri ve başka özellikleri beraberinde getirmeye devam edecek.

 

Eski uydulara ne oluyor?

Sentinel-2A nihayetinde emekliye ayrılacak. Veri toplama sıklığını arttırmak için üç uyduyu aynı anda yörüngede tutarak beş günde bir yerine üç günde bir görüntü yakalamak konusunda tartışmalar oldu.

Dağlık arazide bulut örtüsünün bulutsuz gözlemler almayı zorlaştırdığı İskandinavya bölgesindeki ve Avusturya gibi ülkeler bu konunun en güçlü savunucuları. Sentinel-2A planlanan yedi yıllık ömrünü çoktan doldurdu. İşlevselliği devam etse de misyonunun sonuna yaklaşıyor, bu yüzden Avrupa Komisyonu bunu sürdürmeme kararını aldı.

 

CLMS Sentinel-2'den gelen verileri nasıl kullanıyor?

Sentinel-2 araziyi izlemek için tanımlanmış bir uydu olduğundan CLMS, onun en büyük kullanıcılarından biri ve biz de Kopernik programı kapsamında araziyi izleyen bir hizmetiz. Bu yüzden Sentinel-2'nin teknik özelliklerinin tanımlanmasında yer alıyor ve gelecekteki görevlerin tanımlanmasında aktif oluyoruz.

Hizmet sağlayıcılarımız Sentinel-2 görüntülerini kullanarak çeşitli ürünler oluşturmakta ve arazi örtüsü, arazi kullanımı, bitki örtüsü durumu, su kaynakları, ve hatta enerji değişkenleri ile ilgili bilgiler sağlıyor. Örneğin, arazi örtüsünü otomatik olarak sınıflandırmak veya bitki örtüsü durumuyla ilgili ürünlere sahip olmak için makine öğrenimini kullanabiliriz. Alternatif olarak verileri, genellikle manuel olarak yapılan arazi kullanım analizleri (üzüm bağlarını meyve bahçelerinden ayırt etmek gibi) için de kullanabiliriz.

 

Bu veriler Avrupalıların günlük yaşamlarını nasıl etkiliyor?

Veriler, politika ve idarenin ötesinde de fayda sağlıyor. Örneğin, çiftçiler mahsullerinin sağlığını izlemek ve su kıtlığı, aşırı nem veya gübre ihtiyacını kontrol etmek için kullanabilir. Kereste endüstrisi, yerinde denetimlere gerek kalmadan ormanların durumunu değerlendirebilir.

Ayrıca hasar taleplerini değerlendirmek için verilerimizi kullanan sigorta şirketlerinden de giderek artan bir ilgi görüyoruz. Finans kurumları sürdürülebilirlik sertifikaları ve risk değerlendirmeleri için verileri kullanmaya başlıyor.

Bu verilerin sivil koruma, çevre uyumu ve hatta yasa dışı ağaç kesme veya su çıkarma gibi çevresel suçların önlenmesi alanlarında kullanılması için büyük bir potansiyel bulunuyor. Kopernik hizmetlerinden biri, çöp dökme veya ağaç kesme gibi yasa dışı faaliyetlerle mücadele etmeyi de kapsayan çevresel uyumluluğu izlemek. CLMS bu amaca özel ürünler üretmese de verilerimiz bu tür faaliyetleri belirlemek için kullanılabilir elbette. Bu, çevre yasalarına uyulmasını sağlamak için güçlü bir araç.

Tüm bu verilerin çevrimiçi olarak erişilebilir ve ücretsiz olduğunu da eklemeliyim.

 

Kopernik arazi ürünleri Avrupa düzeyinde nasıl kullanılabilir?

Ürünlerimizin avantajlarından biri de tutarlılığı. Bir şeyin Avrupa genelindeki durumunu öğrenmek istiyorsanız ürünlerimiz kıtanın her yeri için tutarlı genel bilgiler sağlar. Bu çok önemli, çünkü ulusal veri setleri genellikle belirli ülkeler için daha yüksek kalitede olsa da ilgili arazi genelinde uyumlaştırılmış veriler sunarız. Örneğin amiral ürünlerimizden biri olan Corine Arazi Örtüsü, AÇA’nın 32 üye ile 6 işbirliği ülkesinin  tamamında ve Birleşik Krallık’ta aynı arazi örtüsü sınıfı tanımını kullanır. Bu tutarlılık büyük bir avantaj, çünkü örneğin İtalya ve İrlanda'daki arazi örtüsü sınıflarını karşılaştırabilir ve aynı kriterler kullanılarak sınıflandırıldıklarını bilirsiniz.

Bu özellik sayesinde Corine Arazi Örtüsü en yaygın kullanılan ve en sık indirilen ürünlerden biri hâline geldi. Proje 1990 yılına uzanıyor. Bir sonraki güncelleme ise 2000 yılında yapıldı. O zamandan beri altı yılda bir güncelleniyor ve şu anda 2024 yılı güncellemesi üzerinde çalışıyoruz.

 

Çevre ve iklim politikasını etkileyen Sentinel verilerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Şu anda Kopernik programının üçüncü aşamasının tanımı üzerinde çalışıyoruz. Bu aşama, toprak nemi ve su kalitesi gibi alanlara odaklanan yeni misyonları içerecek. Beni özellikle heyecanlandıran bir misyon var: hiperspektral görüntüleme. Bu, sadece bitki örtüsü sağlığını değil, aynı zamanda toprak yapısını çok daha ayrıntılı olarak izlememizi sağlayacak. Yüksek lisans tezim hiperspektral veriler üzerineydi, bu nedenle bu teknolojinin geliştiğini görmeye kendimi adadım.

Bundan sonra bu yeni kabiliyetlere portföyümüzü uyarlamaya devam edeceğiz. Yeni nesil Sentinel uyduları ve genişleme misyonları sayesinde kullandığımız verilerin kalitesini artırabilecek ve tamamen yeni izleme kabiliyetleri ekleyebileceğiz. Yeryüzü gözlemi için çok heyecan verici bir dönemden geçiyoruz.

 

Kopernik ve Sentinel programı hakkında neleri vurgulamak istersiniz?

Kopernik programı, Yeryüzü gözlemini tamamen değiştirdi. Ben bu alanda çalışmaya başladığımda sadece bir ya da iki görüntüye erişimimiz vardı, şimdi ise çok sayıda veriye ücretsiz olarak erişebiliyoruz. Bu durum, Yeryüzü gözleminde yeni bir paradigma yaratarak bir zamanlar sadece teorik olan kavramların operasyonel hâle getirilmesini mümkün kıldı. Devrim niteliğindeydi.

Avrupa’nın bu girişime öncülük etmesinden ve NASA gibi diğer küresel aktörlere de ilham vermesinden büyük gurur duymalıyız. Açık verinin erişilebilirliği, gezegenimizi izleme şeklimizde devrim yarattı ve uygulamalı bilim üzerinde muazzam bir etkisi oldu.

Usue Donezar

Uzman — Kopernık Proje Lideri

Permalinks

Geographic coverage

Temporal coverage

Topics

Etiketler

kategorileri:
kategorileri: land use
Belge İşlemleri